23 Kasım 2015 Pazartesi

                                                   PIRTIK MACERASI


Bir gün Pırtık isimli bir kedi varmış. Pırtık büyük maceralar yaşamak istiyordu arkadaşlarına hep şöyle derdi : Var ya ben büyüyünce maceraperest olacağım derdi . birde onun ağabeyi vardı  ismi Bıyık aralarında 3 ay vardı ama Bıyık Pırtık’ın ona ağabey demesini istiyordu. Aslında aralarında bir sürü fark vardı örneğin: Pırtık tamamen beyaz Bıyık ise tamamen siyahtı yada Pırtık hiç bir şeyden korkmazdı ama Bıyık biraz korkaktı . Bir gün Bıyık uyurken ki saat öğle vakti olmuştu ve annesinden izin alıp arkadaşlarının yanına gitti. Arkadaşları Karkap ve Maya’nın yanlarına gitti dedi ki: ARKAAŞLAR ARKADAŞLAR !!!!!!  Karkap: Pırtık dur soluklan! Pırtık:Tamam tamam Maya: Ne diyecektin Pırtık: şey maceraya çıkalım hadiiiii Maya ve Karkap hep bir ağızdan : Hayır dediler

16 Kasım 2015 Pazartesi

                               ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Öğretmenim öğretmenim,
Ben sizi çok severim.
Bize öğrettiklerini saysam,
Bitmez yazdıklarım.


Öğretmenim siz olmasaydınız,
Napardık bilmem.
İşte bu yüzden,

Sizi çok severim

Ecesu Şekerci Öğretmenler Günü

                                                                        ÖĞRETMENLER
                                                                               GÜNÜ


Öğretmenim çalışıp
Çabalıyıp öğrettiniz bize
Elbet yanımızda oldunuz her vakitte
Bize okumayı yazmayı öğreten sizdiniz her şekilde
Size bir teşekkür borcumuz var her vakitte
Kırlaştı saçlarınız bizden dolayı
Biz sorduk dediniz
Olsun geçer bir yol ile
Her zaman yanımızda oldunuz siz bizim yinede
Bizimde borcumuz var size her şekilde
Şu ana kadar bana destek olan tüm öğretmenlerimin

Öğretmenler gününü kutlar onlara teşekkür ederim.

öğretmenler günü


                                         ÖĞRETMENİM

Okula geldiğim ilk günde,
Harfleri öğrettin bize,
Hayran kaldım size,
Canım öğretmenim.

                                         
                                             Sizinle olan ikinci yılımda,
                                             Öğrencileriniz arttı ama,
                                             Sevginiz yetti tüm okula,
                                              Canım öğretmenim.



3. sınıftaysa,
Yardım ettin bana,
Seni çok seviyorum,
Canım öğretmenim.

                                         
                                          
                                             Şimdi 4. sınıftayım ama,
                                             Ayrılacağız bir sonraki yılda,
                                             Size çok alışmıştım hatta,
                                             HOŞÇAKALIN ÖĞRETMENİM!

                               BARIŞ

Barış iyi birşeydir değerini bilmemiz gerek anlayın bu dediğimi barış  o kaybolunca onu çok özleyeceyimiz bir duygulardan biridir barış. Barış olmadan hiç mutlu olamamayız ondan dolayı bu düzeni bozmamamız gerek. Biz değerini bilmeden barış olmaz aslında nasıl mı şöyle;insanlar arkadaşlarına oooof ne olcak canım alt tarafı bir barış diye diyip geçmemelidir.
Sonuç olarak barışın değerini bilmeliyiz!



ÖĞRETMENİM

Öğretmenim bana öğrettin.
Öğretmenim bana gösterdin.
Ne zaman ne olacağını bildirdin.
Sana çok borçluyum öğretmenim.
................................................... 
Sayıları,okumayı,yazmayı öğrettin bana.
Ne zaman yanlış yapsam gösterdin bana.
Öğretmenim sana çok borçluyum.
"Teşekkürler,güzel öğretmenim"




Tuba AVCI "Öğretmenler Günü"i ile ilgili şiir çalışması


                                                          Uzay araştırması


Uzay araştırmaları, uzay teknolojisi[1] kullanılarak uzayın keşfi ve incelenmesidir. Uzayın fiziksel keşfi hem insanlı uzay araçları ile hem de uzaktan yönetilen robot uzay gemileriyle yapılmaktadır.
20. yüzyılda geliştirilen roket ve mekikler sayesinde uzayın fiziksel olarak incelenmesi mümkün hale gelmiştir. Ülkelerin uzay araştırmaları yapmalarındaki ortak gerekçeleri: bilimsel araştırmalarda ilerleme kaydetmek, farklı ulusları birleştirmek, insanlığın gelecekte hayatta kalma mücadelesini garantiye almak ve diğer ülkelere karşı askeri ve stratejik üstünlük sağlamaktır. Uzay araştırmalarıyla ilgili zamanla çeşitli eleştiriler de yapılagelmiştir.
Uzay araştırmaları Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi sık sık jeopolitik rekabette bir yarış olarak kullanılır. Uzay araştırmalarının erken dönemleri, Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında bir "Uzay Yarışı" şeklinde başladı. 4 Ekim 1957 tarihinde Sovyetler Birliği'nin Sputnik 1 yapay uydusunu dünya yörüngesine fırlatması ve ardından 20 Temmuz 1969'da Amerika Birleşik Devletleri'nin Apollo 11 uzay gemisi ile aya iniş yapması bu uzay yarışının başlangıcı olarak bilinir. Sovyet uzay programı 1957'de yörüngeye ilk canlıyı gönderme, 1961'de uzaya ilk insanı gönderme (Yuri Gagarin'in Vostok 1 ile uçuşu), 1965'te ilk uzay yürüyüşü (Aleksei Leonov), 1966'da farklı bir gezegene otomatik iniş yapma ve 1971'de ilk uzay istasyonunu (Salyut 1) kurma gibi pek çok ilk uzay başarısının sahibi olmuştur


uzay araştırması,Hakkı EKELİK çalışması

                                                                                                                                                                                 
                                                 İyilik

Bir günde kaç kişiyi sevindiriyoruz?
Bir günde ne kadar kalp kırıyoruz?

Biz burada hep bir günü düşündük ya 1 ay ya 1sene ya hayatının sonuna kadar düşünün düşünemezsiniz çünkü bazen hayatta düşünemediğiniz kadar iyilik yapın mesela gidin dolabınızdan bir a4 kağıt çıkarın kalemle ikiye ayırıp yaptığınız iyilikleri bir kısa çizik mavi yaptığınız kötülükleri kısa bir çizgi ile kırmızıya boyayın diyelim ki ben bir market sahibiyim bir gariban çocuk gelip size şu çikolata ne kadar? Dediğinde ne dersiniz? Hani şöyle satışı normalde 1 liraysa indirim yapamam çünkü merkeze bağlıyım falan filan ondan 1lira peki şu koca hayatta market sahibi olmuşsunuz gidip de bir çocuğa sana bu seferlik bedava veya hani ne kadar varsa diyebilir misiniz hayır! Ama bazı kişiler der siz her zaman o kişileri seçebilirsiniz bu sizin seçiminiz 1 iyiliği eğer kalbinizden yaparsanız 1000 sevap bile olur ilginiz için teşekkürler. Arz ederim.

Hakkı EKELİK, iyilik çalışması.

                                                                            HOŞGÖRÜ



Hoşgörü bir insanın kusurlarını örtmek davranışlarına anlayış göstermektir aynı mevlanın bir söz gibi başkaların kusurlarını örtmekte gece gibi ol sözünde gece gibi ol kısmı kusurlarını bilsen bile onun kusurunu sakla yada ilk defa yanlışlıkla argo kelime söyledi ise onu sadece uyar ama uyar uyar hala söylüyor ise senin yapabileceğin bir şey yoktur
                                
          
Çalışkanlıkta örnektir,              
Karıncalar hepimize.

Çiçek,çiçek gezer arı,

Eşsiz bir tat sunar bize.       
Bahçelerde cıvıl,cıvıl ,
Ötüşür çeşitli kuşlar.

Bin bir renkli kelebekler,
Çiçekten çiçeğe atlar.
Doğa hayvanlarla güzel,
Sevelim ve koruyalım.
Hayvanların yararı çok,
Gereğince kavrayalım
.

  

hayvanları sevelim ve koruyalım Hakkı EKELİK şiir çalışması

                                              -BARIŞ-

Tüm dünyada barış olsa,
Ne güzel olurdu.
Tüm dünyada barış olsa,
Çok  güzel olurdu dünya.


Bu dünyada barış olsa,
Kavgalar.dövüşler olmasa
Herkes barış içinde olsa.
Ne güzel olurdu dünya.


Bu dünyayı sevelim ,
Bu dünyayı koruyalım,
Bu dünyaya sahip çıksak,
Ne güzel olurdu dünya.



Ecesu Şekerci 'Barış' Adlı Şiir






                               BARIŞ

Barış iyi birşeydir değerini bilmemiz gerek anlayın bu dediğimi barış  o kaybolunca onu çok özleyeceyimiz bir duygulardan biridir barış. Barış olmadan hiç mutlu olamamayız ondan dolayı bu düzeni bozmamamız gerek. Biz değerini bilmeden barış olmaz aslında nasıl mı şöyle;insanlar arkadaşlarına oooof ne olcak canım alt tarafı bir barış diye deyip geçmemelidir.Sonuç olarak barışın değerini bilmeliyiz!

11 Kasım 2015 Çarşamba



HOŞGÖRÜ

Hoşgörülü olmak,

anlayışlı olmaktır.
Hoşgörülü olmak,
değer vermektir.
..........................
Hoşgörülü olmak,
alay etmemektir.
Hoşgörülü olmak,
uyumlu olmaktır.



Tuba AVCI "Hoşgörü" ile ilgili şiir çalışması

9 Kasım 2015 Pazartesi

                                                                    BARIŞ  
                                                                                          
           Barış insanı ortaya çıkaran duygudur.Barışsız insan, insan değildir.

          Her insanın içinde çok az bile olsa barış vardır. Mesela bir bakkal, yaşadığı sokağın hep huzur ve barış içinde olmasını ister ve bunun  için o bile elinden geldiğince çaba gösterir.Ama bazı insanlar vardır ki barış için parmağını bile oynatmaz  İşte bu insanlar toplumda hiç saygı görmez. Hangi insan toplumda saygı görmek istemez ki ? Ve herkes  bu insanları ayıplar.Hatta barış sever insanların ortaya çıkardığı bir kurum bile vardır. Ve bu insanlar barışa çok değer verir, o kadar çok değer verirler ki barış onlar için altından değerlidir...

         Sonuç olarak ,insanlar barışsız yaşayamaz.

SUDE GÜLNUR KIRCA BARIŞ ADLI ÇALIŞMA

                                                        BARIŞ    

Barış demek insanların ayrımcılık yapmaması demektir.Barışı bilmeyen bir toplum ayrımcılık yapıp diğer milletleri dışlar.Diğer milletleri dışlarsak da savaş çıkabilir.Bu yüzden milletlerle daima barış içerisinde olmalıyız.Barış insanların arkadaşlıklarını kurar.

Mesela Türkiye savaşdan çıkan suriyelileri ve turistleri arasına alır.Onlara bir yuva kurar.Bu sayede de onlarla barış içerisinde olur.

Barış insanları mutlu eder ve bizi farklı farklı insanlarla arkadaş olmamızı sağlar.Barış içinde olan insanlar dövüşsüz kavgasız bir dünya içindedir.Eğer barış olmasaydı insanlar kavgalı dövüşlü bir dünya yaşıyo olur.Barış için insanlar el ele verip barış için ilk adımı atarlar.Bu dünyada barış olsaydı eğer milletler ayrımcılık yapmazdı.


BARIŞ İLE İLGİLİ YAZI

                                                         DOSTLUK
      Gördüğünüzde size Allah’ı hatırlatan, konuştuğunda bilginizi arttıran, ilmiylede size ahireti hatırlatan, sizin için en hayırlı arkadaştır.
      Gerçek dostluk ve gerçek aşk, araya mesafeler bile girse büyümeye devam eder.Belki de yaşadığımız kötü şeyler , etrafımızdaki dostumuzu ve düşmanımızı öğrenmemiz içindir! Kim bilir… Dost, deniz kıyısında taş toplamaya benzer, önce teker teker toplarsın,sonra teker teker atarsın, ama bazılarını atmaya kıyamazsın, sen o kıyamadığımsın.
    Dostluk illa yan yana, diz dize olmak değildir, asıl can cana, kalp kalbe olmaktır… Seçtiğin dostların candan olmalı. Söylediğin sözlerin, orada kalmalı. Sırların onunla mezara dek sürmeli. Her yüzüne gülene de dost sanmamalı.

                                                                                                 CEREN ŞEKERCİ
                                                                                                                NO:183
                                                                                                                5/D


DOSTLUK


BARIŞ

Dünya Barışı

Olmasın dövüşler,
Olmasın kavgalar.
Bir dünya düşünelim,
Kavgasız,dövüşsüz.
..............................
Bir dünya olsa;
İstediğimiz gibi.
İçinde kavga olmayan,
İçinde dövüş olmayan.
................................
Barış olan bir dünyada;
Yaşamak istemez mi bir insan!
İçinde kavga olmayan,
İçinde dövüş olmayan.









Tuba AVCI "BARIŞ" ile ilgili şiir çalışması

                                                         DOSTLUK
      Gördüğünüzde size Allah’ı hatırlatan, konuştuğunda bilginizi arttıran, ilmiylede size ahireti hatırlatan, sizin için en hayırlı arkadaştır.
      Gerçek dostluk ve gerçek aşk, araya mesafeler bile girse büyümeye devam eder.Belki de yaşadığımız kötü şeyler , etrafımızdaki dostumuzu ve düşmanımızı öğrenmemiz içindir! Kim bilir… Dost, deniz kıyısında taş toplamaya benzer, önce teker teker toplarsın,sonra teker teker atarsın, ama bazılarını atmaya kıyamazsın, sen o kıyamadığımsın.
    Dostluk illa yan yana, diz dize olmak değildir, asıl can cana, kalp kalbe olmaktır… Seçtiğin dostların candan olmalı. Söylediğin sözlerin, orada kalmalı. Sırların onunla mezara dek sürmeli. Her yüzüne gülene de dost sanmamalı.

                                                                                                 CEREN ŞEKERCİ
                                                                                                                NO:183
                                                                                                                5/D


DOSTLUK



    Dünyalar arası barış olsaydı?Ne olurdu tabiki barış,mutluluk,iyilik,arkadaşlık ve sevgi.Barış nedir barış savaşın olmadığı yerdir .

   Barış olunca huzur olur huzur olunca her şey olur.

  Barış altın da sevgi ve iyilik olur.Barış olmasaydı ne olurdu barış olmasaydı savaş olurdu. savaş olunca iyilik ve arkadaşlık biter ve sonuç olarak barış her şeydir.

        

DÜNYALAR ARASI BARIŞ

                                                     UZAY
UZAY ALLAH IN yarattığı sonsuz bir varlıktır ve 99 milyon ALEM vardır.Düşünsenize uzay nasıldır,ne kadar büyüktür,güneş sisteminden başka sistemler varmı ve en önemliside bizden başka yaşayan bir varlıklar(UZAYLI vb.)varmıdır, hep böyle sorular  vardır çoğ insanın aklında.
Biz insanlar hep uzayın gizemini çözmek istemişizdir
düşünen kız ile ilgili görsel sonucu  
UZAYLILAR GERÇEK Mİ?

Bazı insanlar uzaylılar düşüncesini açığa çıkardı ve o zamanlardan bu yana çocuklar bildi bileli uzaylılar olduğunu ve uzaylıların kötü olduğunu öğrenmişlerdir.AMA ya uzaylılar diye bir şey yoksa?Tamam diğelim ki var ama ya uzaylılar kötü değillerse birkere uzaylılar varsa onlarda bizi (eğer biliyorlarsa)kötü zannedebilirler değil mi??????Ama biz kötü değiliz diyeceksiniz değil mi?Bu bizim içinde geçerli YA ONLARDA KÖTÜ DEĞİLLERSELER!!!O yüzden bilmediğimiz şeyler hakkında konuşmayalım ve konuşmamamız gerektiğini hem bilelim hemde bazı kişilere anlatalım.
güzel  kız ile ilgili görsel sonucukorkmuş ile ilgili görsel sonucukorkmuş karikatür ile ilgili görsel sonucu

GEZEGENLER......
GEZEGENLER YÜCE ALLAH(C.C)tarafından yaratılmış cisimlerdir                                                                                                        


Yukarıda gördüğünüz gibi güneş,merkür,venüs,dünya,mars,jüpiter,satürn,uranüs ve neptün
J
diye sıralanılır.Gezegenlerin bazıları SOĞUK bazıları ise SICAK tır.

YILDIZLAR………………….                      

 Uzayda  yıldızlar vardır. yıldızlar ile ilgili görsel sonucuYıldız, ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşan,[1] yoğun ve karanlık uzayda ışık saçan gökyüzünde birnokta olarak görünen plazma küresi. Bir araya toplanan yıldızların oluşturduğu gökadalar gözlemlenebilir evreninhâkimidir. Dünya'dan çıplak gözle görülebilen yaklaşık 6 bin dolayında yıldız vardır ve Dünya'ya en yakın yıldız, aynı zamanda Dünya üzerindeki yaşamın kaynağı da olan Güneş'tir.  
Yıldızlar, kütlelerine ve buna bağlı olan parlaklıklarına ve yaydıkları ışığın özelliklerine göre büyükten küçüğe doğru sınıflara ayrılıyorlar. En büyük kütleye sahip olan ve bu kütleyi ayakta tutabilmek için merkezlerindeki yakıtı çok daha fazla yakan, dolayısıyla en kısa ömürlü olanlar (birkaç milyon yıldan 100 milyon yıla kadar) “O” ve “B”sınıfı “Mavi” yıldızlar. O sınıfı yıldızlar 16-100 Güneş kütlesinde oluyorlar. B sınıfı yıldızların kütlesiyse 2,5-16 Güneş kütlesi aralığında oluyor.
Sonraki kategori, 1,6-2,5 Güneş kütlesinde  “A” sınıfı “Beyaz” yıldızlar. Bunların ömürleri 1 milyar yıl kadar.
Daha sonra 1,1-1,6 Güneş kütleli, 3 milyar yıl kadar ömürlü “F” sınıfı “sarı-beyaz” yıldızlar geliyor. Bu dört sınıfa ait  büyük kütleli yıldızlar son derece ender görülüyor. Hepsi birlikte, gökadamız Samanyolu’ndaki yıldızların ancak %3’ünü meydana getiriyorlar.
Ardından, Güneşimizin de dahil olduğu “G” sınıfı “sarı” yıldızlar geliyor. Güneş ve benzerlerinin Samanyolu’ndaki tüm yıldızlara oranı %7 kadar. Güneş’in ömrünün 12 milyar yıl kadar olduğu hesaplanıyor. Yıldızımız bunun 4.5 milyarını tüketmiş durumda.
Bir sonraki sırayı Güneşimizden biraz daha az kütleli (0,6-0,9 Güneş kütlesi) ve biraz daha soğuk olan, 50 milyar yıl kadar ömürlü  “K” sınıfı “turuncu cüce” yıldızlar alıyor. Samanyolu’ndaki yıldızların %13 kadarı bu sınıftan. 
Klasik sınıflandırmada son sırayıysa “kırmızı cüce” yıldızlar alıyor. 0,08-0,6 Güneş kütlesindeki olan bu yıldızların Samanyolu’ndaki oranı, %76. Bunların en küçüklerinin ömürlerinin 100 trilyon yıl kadar olabileceği hesaplanıyor.
Yıldız sınıfları, kendi içlerinde de 0’dan (en sıcak) 9’a (en soğuk) kadar alt gruplara ayrılıyorlar. Dolayısıyla, örneğin sıcaktan soğuğa doğru bir sıra ... A8, A9, F0, F1, F2 ... diye gidiyor. Bir de Romen rakamlarıyla yıldızların evrim sürecindeki yerleri belirtiliyor. I süperdevleri (O ve B sınıfı yıldızların ömürlerinin sonuna yaklaşmış şişmiş halleri); III, Güneş ve yakın kütledeki yıldızların ömürlerinin sonuna doğru şişmiş dev halleri V, “anakol” denen, yıldızların merkezlerindeki hidrojen çekirdeklerini birleştirerek helyuma dönüştürdükleri denge evresini; II, parlak dev yıldızları; IV anakoldan çıkmış ama henüz şişerek kırmızı dev evresine gelmemiş Güneş benzeri yıldızları; VI,  yıldız kütlesinden daha küçük cisimleri (kahverengi cüceler); ve VII, Güneş benzeri yıldızların ölüm artıkları olan “beyaz cüceleri” tanımlıyor.
Bu sınıflandırmalara göre Güneşimiz yaklaşık 5.800 K (yaklaşık 5500C) yüzey sıcaklığında G2V sınıfı bir yıldız.
Yıldız olmayan “yıldızlar’’
Gökyüzünün en parlak yıldızlarından Sirius ikili yıldız sisteminin Hubble Teleskopu’nca çekilmiş görüntüsü. A sınıfı bir yıldız olan Sirius A (Üstteki parlak yıldız) ve beyaz cüce eşi Sirius B (Sol alttaki küçük nokta). Sirius B'yi göstermek için Sşirius A aşırı pozlanmış. İçiçe halkalar ve Sirius B çevresindeki hale, merceklerin etkisi




Beyaz cüceler:
Güneş ve biraz daha büyük ya da küçük yıldızlar, merkezlerindeki hidrojen yakıtını tümüyle helyuma çevirdikten sonra merkez dışındaki bir katmanda hidrojen füzyonu başlayınca şişmeye başlayıp bir “altdev” haline geliyor, merkezdeki helyumun da yanmaya (birleşip karbon ve oksijen oluşturmaya) başlamasıyla çapının yüzlerce katına kadar şişip bir kırmızı dev haline geliyor. Daha sonra şişmiş dış katmanlarını yavaşça uzaya bırakıyor ve tümüyle karbon ve oksijenle dolmuş ve artık füzyon yapamayan, yıldızın yaklaşık yüzde 60 kütlesinde olan, ama yaklaşık Dünyamız boyutlarına kadar sıkışmış olan merkez açığa çıkıyor.
Fizikte “Pauli dışlama ilkesi” denen ve iki madde parçacığının aynı kuantum durumunda (enerji düzeyinde) bulunamayacağı olgusu nedeniyle birbirlerine daha fazla yaklaşamayan elektronların basıncıyla (elektron dejenere basıncı) daha fazla çökemeyen çekirdek 100.000 – 150.000 derece sıcaklıkla ışıdığından bu ölü ama parlak cisimlere “beyaz cüce”  deniyor ve bazen bunlara “beyaz cüce yıldız” diye yanıltıcı atıflarda da bulunuluyor. İçerdikleri ve atmosferlerindeki maddelere göre çeşitli alt sınıflara ayrılan bu beyaz cüceler sıcaklıklarını çok uzun sürede yitirerek artık ışık da yaymayan soğuk “kara cüceler” haline gelip gözden kayboluyorlar. Ancak, bu soğuma süresi, evrenin yaşı olan 13.8 milyar yıldan daha uzun sürdüğü için daha hiç kara cüce oluşmamış. En eski beyaz cüceler bile 6-7 bin derece sıcaklıkla ışıma yapıyorlar.
“Kahverengi” cüceler
Bir de, merkezlerinde füzyon tepkimelerini başlatacak kadar kütle kazanamadıkları için yıldız tanımına uymayıp “kahverengi cüce” diye adlandırılan, en büyük kütleli gaz devi gezegenler ile en küçük kütleli M sınıfı kırmızı cüceler arasında yer alan gaz küreleri var. Aslında bunların rengikahverengi değil. Gökbilimciler, bunların insan gözüne koyu kırmızıdan başlayıp bordoya ve mora kadar uzanan bir renk skalasında görüneceğini belirtiyorlar.
Kahverengi cücelerin kütleleri, en büyük kütleli gaz devi gezegenlerinkiyle  yaklaşık 80 Jüpiter kütlesi arasında değişiyor.  Kahverengi cüceler, en küçüklerinde birkaç yüz dereceye kadar düşen sıcaklıklarını kütle basıncının yol açtığı termal ısıyla sağlıyorlar. Bunlar da beyaz cüceler gibi elektron dejenere basıncıyla ayakta kalıyorlar.
Kahverengi cücelerden oluşan ikili sistem

 Ancak, 13 Jüpiter kütlesinden daha büyük olanların, merkezlerinde hidrojen füzyonu gerçekleştiremeseler de hidrojenin daha ağır bir türü olan döteryum çekirdeklerini birleştirdikleri düşünülüyor. (Döteryum çekirdeği artı elektrik yüklü bir protonun yanısıra, bir de elektrik yükü taşımayan nötron içeriyor. Nötron, artı yüklü protonlar arasındaki elektrostatik itmeyi bir ölçüde maskeleyip azaltarak döteryum çekirdeklerinin, yalnızca tek bir protondan ibaret olan ve dolayısıyla birbirlerini çok daha güçlü iten hidrojen çekirdeklerine kıyasla daha kolay birleşmelerini sağlıyor.) 60 Jüpiter kütlesinin üzerindeki kahverengi cücelerde döteryumun yanısıra lityum füzyonunun da gerçekleştiği düşünülüyor. Son yıllarda bazı yıldız sınıflandırnma tablolarına kahverengi cüceler de, sıcaklıklarına ve başka bazı özelliklerine göre büyükten küçüğe doğru L, T, ve Y sınıfları olarak dahil ediliyorlar. Bunların hayli egzotik gök cisimleri oldukları, kimilerinin atmosferlerinden yüzeylerine “demir yağmurları” yağdığı düşünülüyor.

büşra sena savaşer 5c toros akdeniz koleji

 
ARZDER YAZARLIK ATÖLYESİ © 2015 - Designed by Templateism.com